"Evleneli henüz birkaç ay olmuştu. Sıcak bir yaz akşamında şömineminbaşında oturup günün son piposunun eşliğinde bir roman okumayaçalışıyordum. Çok yorucu bir gün geçirmiştim ve uyumamak içinkendimi zor tutuyordum. Karım üst kata çıkmıştı bile. Hol kapısınınkilitlendiğini duyduğumda hizmetçilerin de yataklarına çekildiklerinianlamıştım. Koltuğumdan kalkmış, pipomun küllerini boşaltıyordum kibirden kapının zili çaldı. Saate baktım. On ikiye çeyrek vardı. Bu kadar
geç saatte gelen biri, misafir olamazdı. Herhalde bir hasta, belki debütün geceyi ayakta geçirmemi gerektirecek bir yaralıdır diyedüşündüm. Yorgun bir suratla hole çıkıp kapıyı açtım. Kapıda duran
Sherlock Holmes'ten başkası değildi."