Savaşların ve ırkçılığın kol gezdiği bir dünyada çocuk oldu Max. Doğum gününde çok sevdiği evinden ve kırmızı renkli, sarı pulları olan balığından ayrılmak zorunda kaldı. Ne annesinin üniformasına diktiği altın rengi yıldıza ne de sadece Yahudi olduğu için onunla alay eden sınıf arkadaşlarına anlam verebildi. Onun dünyası babasından öğrendiği resim sanatından, balıklarından, doğum gününde üfleyeceği mumlarından ve bahçesinde koşup oynayacağı okulundan ibaretti; o dünya, sevgi dolu bir yerdi… Max'in Balıkları insanlığın utanç dolu tarihini bir çocuğun gözünden açığa çıkarırken çocukları sarıp sarmalayan bir dünyaya ne kadar ihtiyacımız olduğunu hatırlatıyor; kirli elleri ile çocukların masum dünyasını yok edenlere gerçek bir hikâyenin izleri ile sesleniyor.