20. yüzyıl boyunca ana akım iktisatçılar, iktisadî davranışı açıklamak için özellikle çıkarların rolüne odaklanırken, sosyologlar sosyal etkileşim ve sosyal yapının rolünü vurgulama eğiliminde olmuştur.
Bununla birlikte, kimi iktisadî fenomenlerin anlaşılmasında ilerleme kaydetmenin tek yolunun, çıkarları ve sosyal yapıyı aynı analizde bir araya getirmek olduğuna inanan sosyolog ve iktisatçılar da vardır. Richard Swedberg, bu çalışmada Max Weber'in böyle bir bütünleştirme girişiminde bulunduğunu ve bu doğrultuda engellerin birçoğunu ortadan kaldırmada başarılı olduğunu öne sürüyor. Bu başarıya rağmen Weber'in iktisat sosyolojisine yeterli ilginin gösterilmediğine dikkat çeken yazar, büyük sosyoloğun külliyatını iktisat sosyolojisi perspektifinden inceleyerek önemli bir eksikliği gideriyor.
Weber'in iktisat sosyolojisinin nasıl evrildiğini ve daha da önemlisi Weber'in bunu nasıl pratik ve verimli bir analiz haline getirmeye çalıştığını Genel İktisat Tarihi ve Ekonomi ve Toplum gibi temel metinler üzerinden inceleyen Swedberg'in çalışması, iktisat sosyolojisine yapılmış kalıcı bir katkıdır.