Bazen, hayat tasarladığınızın çok ötesinde bir yerlerde, onca kalabalığın ortasında,
sizi yapayalnız yaşamaya mahkûm edebilir. İçinizde fırtınalar koparken, bambaşka
bir kimseye bürünmek zorunda kalabilir ve yine bir gün, umutsuzca kaçırdığınız bir
geminin ardından, el sallarken bulabilirsiniz kendinizi. Derinlerinizde bir yerlerde
çığlık çığlığa haykırırken, tebessüm etmek zorunda kalmanın sonsuz acısını yaşadı-
ğınızda, hayatın hiçbir değeri kalmayabilir. Ancak en dibe vurduğunuzu hissettiğiniz
bir anda bile, hiç bilmediğiniz bir güç tarafından, yaşamak için bir umut, bir sebep
bahşedilebilir. İşte o zaman, kendinizi akışa bırakmanız gereken yerde olduğunuzu
bilmelisiniz. Bazen en iyisi, her şeyi olduğu gibi kabullenmekten geçtiğinin farkına
varabilmektir. Acımasız olanın hayat değil, insanlar olduğu bilincine eriştiğimizde,
hepimiz düzeleceğiz. Tüm insanlığın iyileşmesi ümidiyle...