Müfessir, bu tefsiri kaleme alırken üç sabiteden şaşmadığını ilave etmiştir: Nassın sabiteleri, dilin sabiteleri ve aklın sabiteleri. Bundan hareketle yazar, akıl-nakil çatışmasını batıl bir çatışma kabul ederek Kur'ân'ın ruhunu ve küllî gayelerini bugünün dünyasına anlatma çabasında olmuştur.
Müfessir, tefsirinde, bütünlük ilkesini en önemli ilke olarak kabul etmiştir. Kur'ân'ın bireyi, toplumu, milleti ve ümmeti nasıl inşa ettiğini dikkate alarak her ayet grubunu, insanın bireysel ve toplumsal boyutlarını inşa eden yönleriyle ele almıştır. Allah'tan muradımız, Kur'ân'ın ümmet tarafından mehcûr edildiği çağımızda, bilhassa genç kuşakların bu eserden azami ölçüde istifade ederek ilahî mesajın rahmetine vasıl olmasıdır.
Böyle bir tefsiri ilim dünyamıza kazandırdığı için Prof. Dr. Muhammed Ayyâş el-Kübeysî'ye, katkıda bulunan ve destek veren Katar Üniversitesi'ne ve Türkçemize kazandıran tüm kardeşlerimize teşekkür ediyor; Rabbimizin, bizleri kitabına hadim kılmasını niyaz ediyorum.