Yatak odasının kapalı atmosferinden yavaşça çıkıp balkona çıktığında ürperdi. Farkında olmadan bedeninin sıcaklığına yakın olmak için dirseklerini içeri çekti. Aşağıdaki manzara halen sisin içine gömülüydü. Yoğun, sütümsü buhar Zürih Gölünün üzerini kaplamıştı. Bu tepeye tünemiş küçük evinden göl genellikle bir ayna gibi dümdüz görünür ve gökyüzünden geçen her bir beyaz bulutu yansıtırdı. Gözünün gördüğü, ellerinin dokunduğu her yer ıslak, karanlık, kaygan ve griydi.Ağaçlardan su damlıyor, evin kirişlerinden aşağı su sızıyordu. Dünyanın sisin içinden uyanışı tıpkı üzerinden sular akarak nehirden çıkan bir adama benziyordu.