Saçları buluttan sıyrılmış güneş
Benim mevsimlerim darken anlasa.
Dünyâ ona küçük, kalem bana eş
Sevmek bu sûrette erken anlasa.
O'dur metropolün çılgın gözdesi
Ben yetim köylerin şâiran sesi.
Kendini taş gören Tanrı yosması
Benim yüreğimde narken anlasa...
Onun için sevmek ara aşı mı
Anladım bu vuslat zaman aşımı
Mecnun darlığı mı sabır taşı mı
Bu hâlde yaşamak zorken anlasa.
Dağları delerken bir çift sözümle
O'na susamışım işte ez-cümle.
Her şeyi yüklenip, bir an gözümle;
'Seni seviyorum' derken anlasa...
Ne yanan ateş var, ne tüten baca
Saçlarıma yağan karken anlasa.