Yaşam kırıklarıyla kendini inşa eden, menzili müphem bir serüven… Bu serüvende farkındalık duygusu çoğu kez boğuntuya sürükler yaşamla derdi olan insanı…
Berdar Doğan, Mecruhun Dünlüğü romanında yaşamı tersten okuyan, toplumun ve sistemin ona dayattığı kalıplara sığmayan, bunun ağır yükünü taşırken kendine bir özgürlük hikâyesi yazmakta ısrarlı kahramanının beş gününe konuk ediyor bizi.
Mecruhun Dünlüğü, yaralı ama uzlaşmaz bohemist bir yaşamın, günlük iz düşümlerine, bilinç akışı, içsel bakış gibi minimal varoluş hallerine ayna tutarken psikolojik devinimlerin girinti ve çıkıntılarında ustalıkla yol alıyor.
Aynı zamanda yabancılaşmanın keskin bir sorgusu Mecruhun Dünlüğü… Toplumsal hayatın dişlileri arasında öğütüle öğütele kendinden azalan insan suretleri, mutluluğu ararken kendi çıkışsızlığında boğulan iyicil ama yenik aşklar, varoluşsal kurtuluşu kendi yokluğunda arayan müntehirler, derin işsizlik halleri, her adımda kendini hissettiren gitme arzusu…
Psikolojik ayrıntıları, alt metinlerine sızan entelektüel yapısı ve sağlam kurgusu ile Mecruhun Dünlüğü bir psikolojik roman gibi de okunabilir, toplumsal zavallılığa bireyin iç dünyasından itiraz gibi de…
Önder Birol Bıyık