Bu kitapta; aşkı hayatın merkezine koyan, lise yıllarında aşkı bulmuş ancak sevgilisine doyamamış şair Sinan'ın hayatının birkaç ayı var. Sosyal hayatla inançları arasında gel git yaşayan, babası multimilyoner, Boğaziçi Üniversitesinde doktora öğrencisi ve hoca olan Sinan, dramatik bir şekilde eşini kaybetse de aşka olan inancından ve aşk arayışından vazgeçmiyor. Caddebostan'da doğup büyümüş Sinan'ın yetiştiği çevrenin öğretilerini sorgulamasına ve fazlaca sevgiliyle "takılmasına" rağmen yine de mazbut bir hayat yaşadığını düşündüğünü (düşündürdüğünü) görüyoruz. Bu yaklaşımıyla bir anlamda "günümüz muhafazakârı"nın trajik öyküsüne de ışık tutuyor. Aşkla sosyal hayat arasında sıkışıp kalmış; şair ruhlu, duygusal, bazen gaddar, bazen romantik, laik çevrelerce inançlı, kendi çevresine göre laik, aslında aklı ön plana koyan, iç dünyası karmakarışık Sinan'ın hikâyesi…