"...Oyunun 'ana olay'ı, duraklama dönemini sürdürmekte olan Osmanlı Devleti'nin baskı ve zulüm ikliminde yaşananların manzarasını sunar. Bu manzara 'boynu vurulmuş' kişilerden dinlenen öykülerden oluşur.
Öykülerin dinleyicisi Cellat, anlatıcısı Meddah'tır.Yazar, 'ana olay'ın geri düzlemini de tarihsel gerçeklere dayandırır.
Meddah ve Cellat'ın öyküsü, Genç Osman'ın padişahlığı sırasında, 1621 yılının Ocak ayında, İstanbul Boğazı'nın donduğu ve on altı gün boyunca deniz trafiğinin durduğu, oluşan kıtlık nedeniyle toplumsal olayların yaşandığı bir zamanda geçer.…
Ali Cüneyd Kılcıoğlu, bu sahne metninde meddahlık sanatının dilini iyi kullanan bir yazar olduğunu gösteriyor.Yapıtı, Meddah'ın öykü anlatmadaki kıvraklığını ve bir karakterden ötekine geçme hünerini ustalıkla sergileyebilecek sanatçılarımızı heveslendiren bir 'oyuncu oyunu' olması nedeniyle sahnelenmeye değer bulunmalıdır."
Ayşegül Yüksel