Bu kitapta, ifade özgürlüğü ile nefret söylemi, suç ile söylem arasındaki ilişki; Türkiye'nin değişmeyen ötekileri; etnik, dinî ve cinsiyet temelli ayrımcılığın türleri ve boyutları; nefret söyleminin ardındaki toplumsal ve tarihî nedenler; yeni bir dilin hangi temelde ve hangi araçlarla kurulabileceği; farklı temalardaki medya izleme çalışmalarında neler gözlemlendiği; gazeteciliğin içinden bakıldığında meselenin nasıl göründüğü gibi, ancak çeşitli disiplinlerden uzmanların katkılarıyla kavranabilecek ve yanıt aranabilecek birçok mesele ve soru ele alınıyor.
Okuyacağınız tüm makaleler, Hrant Dink Vakfı'nın on yıldır işaret etmekte olduğu 'nefret söylemi' meselesini toplumsal ve tarihsel bir bağlama oturtuyor. Nefret söylemini, farklı disiplinlerin perspektifinden, çok çeşitli boyutlarıyla ele alan bu makalelerin, meselenin anlaşılmasına ve nefret diliyle mücadeleye katkı sunarak, bir arada yaşama umudunu güçlendirmesini diliyoruz.
Israrla, yılmadan söylediğimiz ve söylemeye devam edeceğimiz gibi, #YeniBirDilİçin #NefretSöylemineHayır.