Mısır'a ait bir papirüste "Başlangıçta gülme vardı!" diye yazmaktadır. Bu yazı, gülmenin hayatımızdaki önemini gözler önüne sermektedir. Gülme yüze yansıyan somut bir görüntü olsa da aslında içteki duygunun göstergesidir. Elbette ki toplumsal arenada gülmenin farklı farklı anlamları bulunmaktadır; kimi zaman mutluluk, kimi zaman kibir, kimi zaman alay, kimi zaman şefkat, kimi zaman ise küçümseme ve daha birçok anlamı vardır. Önemli olan bu anlamları doğru bir şekilde okumak ve mizahi kodlamaları doğru çözümlemektir. Bunun yolu ortak kültürü paylaşmaktan ya da konuya aşina olmaktan geçmektedir.
Gülme denince çoğunlukla akla ilk gelen mizahtır. O kadar ki mizah ve gülme bütünleşmiş durumdadır. Mizahın kişilerarasında vuku bulmasının yanı sıra en çok etkin olduğu yer kitle iletişim araçlarıdır. Basılı gazete ve dergilerle başlayan, radyo ve televizyon ile devam eden mizah, günümüzde dijital medya (sosyal medya) ile zirveye ulaşarak kendine apayrı bir mecra oluşturmuştur. Bu son aşama mizahı herkes için ve herkes tarafından yapılabilir bir konuma sokmuştur. Basılı eserlerden başlayıp sanal ortama doğru bir gidişat izleyen mizahın serüveni "Medyatik Mizahın Panoraması" isimli bu kitapta derinlemesine irdelenmiştir. Medyatik Mizahın Panoraması kitabında, mizahın gazete, dergi, televizyon, sinema ve yeni medya gibi kitle iletişim araçlarındaki var oluş şekli hem teorik hem de uygulamalı örneklerle incelenmiştir. Bu yönüyle Medyatik Mizahın Panoraması kitabı, mizaha ilgi duyan meraklı araştırmacılar için birincil kaynak olma niteliği taşımaktadır.