Üç ayrı kuşağın zaman zaman yürek burkan, düşündüren, şaşırtan, gıpta ettiren son derece çarpıcı gerçek yaşam öykülerini dördüncü kuşağın kaleminden okuyarak çok farklı bir deneyim yaşayacaksınız.
Birinci Dünya Savaşında 8 yılını esir, 12 yıl kaldıktan sonra memleketine dönen bir babanın sessizliğinde ve suskunluğunda sakladığı gizemi çözmeye çalışacak, uzaklarda bırakılmış bir yüreğin yalnızlığını paylaşacaksınız.
Kocası Mehmet'in zamansız ve beklenmeyen ölümüyle 6 ayda dul kalan bir genç kadının onurlu yaşam mücadelesine hayran olacak, acısıyla hüzünleneceksiniz.
Babasını hiç göremeyen küçük Mehmet'in çocuk yaşta hayatın zorluklarıyla mücadele ederken gösterdiği dirence, tutkuya, sorumluluk duygusuna şaşıracak; onurlu, ilkeli, başarılarla dolu ama bir o kadar da zor, trajik yaşam öyküsünü okurken sabrına, inancına, hoşgörüsüne, yaşama sevincine, görev aşkına ve memleket sevgisine gıpta edeceksiniz.
Yıllardır hayal ettiği, besleyip büyüttüğü düşünü hayata geçirerek bizlere farklı bir dünyanın kapılarını aralayan, yazdığı eserle güzel bir vefa örneği gösteren arkadaşım dördüncü kuşak Mehmet'e ( M. Hamdi Okur) teşekkür ediyorum.