Bu durum İsa'nın (a.s) doğumundan üç yüz on sene sonrasına kadar devam etti. Nihayet Roma imparatoru Konstantin Hıristiyanlılığı serbest bıraktı, İsevîlerin inançlarını rahatça yaşamalarına izin verdi. İmparator Konstantin Roma'yı bırakarak bu gün İstanbul ismiyle anılan Konstantiniyye şehrini geldi, başşehrini buraya taşıdı. Etrafına pek çok Hıristiyan toplandı. Konstantin'in kendisi de Hıristiyan oldu. Hıristiyanlığı imparatorluğunun resmi dini yaptı. İmparator Konstantin'in Hıristiyan olması Hıristiyanlara pek büyük bir güç verdi. Süratle yayılıp, çoğaldılar. Fakat İncil-i Şerif İsa'nın (a.s.) ağzından çıktığı şekliyle kaleme alınmamış, doğru bir şekilde zapt edilememişti. İlk dönemlerde İncil insanların zihinlerindeydi. Yahudiler bundan çok kötü bir şekilde istifade ettiler.