"Meleğin Çürüyüşü" ile birlikte "Yukio Mişima"nın dünyaca ünlü "Bereket Denizi" dörtlemesi tamamlanıyor. Japonya'nın yirminci yüzyıl deneyiminin bir özeti olarak nitelenen dörtlemenin, eleştirmenler, bir epik, toplumsal bir belge, bir sızlanma, bir ağıt olduğu kanısındalar. "Bahar Karları"ndaki genç öğrenci, "Kaçak Atlar"ın saygın hakimi, "Şafak Tapınağı"ndaki filozof Honda, son roman olan "Meleğin Çürüyüşü"nde 1960'lı yıllarda yaşamının sonuna yaklaşmış yaşlı ve zengin bir adamdır. Dörtlemeyi noktalayan son sahnede Honda, Geşu Tapınağına tırmanırken "Bereket Denizi" dörtlemesi de son eğretilemesel anlatımını bulur: Yalnızca Honda'nın ölümünü değil Mişima'nın kendisinin intiharını haber veren çırılçıplak güneş ışığı seli bir boşluğu aydınlatmaktadır. Bütün düşüncelerini, duygularını bu dörtlemeye aktardıktan sonra kendini bomboş hissettiğini dostlarına söyleyen Mişima, dörtlünün son sözcüğünü yazdığı 25 Kasım 1970 sabahı intihar etmişti.