Birbirlerine deli gibi aşık Safiye ve Osman, Nevrekop'taki çiftliğin meyve bahçesinde el ele yürüdükleri güzel günleri geride bırakmışlardı. Bulgar çetecilerin köyleri yakıp yıkmaya başlamasıyla, evlerini terk etmek zorunda kalınca, bir at arabasında İstanbul'a doğru yola çıkarlar. Safiye, Osman, yaşlı halaları ve iki küçük çocuğun bu çetin yolculukta tek dayanağı vardır: Memleket kokusu...
"Sevinçler nasıl paylaşılarak büyürse, acılar da tam tersine paylaşılarak azalır."