Platon, hiç kuşku yok ki düşünce tarihinin en önemli ve etkili fi-lozoflarından biridir. Felsefenin kurumsallaşmasına ve felsefede yazılı geleneğin oluşmasına katkıda bulunmuş, iki dünyalı metafiziğiyle bütün bir Ortaçağ düşüncesini belirleyecek olan idealist felsefe geleneğinin başlatıcısı olmuştur. Hıristiyan Ortaçağ felsefesine ve İslam düşüncesine etkisi bakımından da ayrıca önem taşıyan Platon, düşünce tarihi boyunca tartışılan tüm problemleri yüzlerce yıl öncesinden ele almış ve ilk büyük felsefi sistemi inşa etmiştir.
Herhangi bir konuda malumat kırıntısı olarak niteleyebileceğimiz düzeyde dahi bilgi vermeyen, sadece moral erdemler söz konusu olduğunda, insanlarla tartışıp onlara bilgisizliklerini gösteren Sokrates'i resmeden ve negatif bir biçimde sonuçlanan diyaloglardan sonra; Platon ilk kez Menon'da, pozitif bir öğreti öne sürer. Bu da, a priori olmak anlamında bilginin, ruhta örtük olarak bulunan kavram, düşünce, ilke ve hatta bilgilerin hatırlanmasından başka hiçbir şey olmadığını öne süren, meşhur anımsama kuramıdır.
Diyaloğu daha önce okumamış, onunla en küçük bir tanışıklığı olmayan biri dahi, "Hani şu, Sokrates'in hiç matematik bilmeyen bir köleye bir geometri problemini çözdürdüğü diyalog" denildiğinde Menon'a gönderme yapıldığını anlar.
Pek çok Sokratesçi diyalogda olduğu gibi, erdemin ne olduğu, öğretilebilir olup olmadığı konusuyla başlayan Menon, hem Platon'un yaratıcılık açısından en verimli olduğu orta dönem diyaloglarından biridir, hem de Platon'un rasyonalizminin, ötedünyacı idealizminin en parlak kanıtlarından biri kabul edilir.