Ülkemizde katılım bankaları olarak bilinen faizsiz bankalar, insan ve üretim merkezli İslam iktisadının ilkelerine göre temellendirilmektedir. Faizsiz bankacılık sektörü, finansal kaynaklarını sembolik değerler ticaretinden çok, reel değerlerin üretimine, ticaretine ve sabit yatırımlarına kanalize ettiğinden bunalımlardan daha az etkilenmekte, üretim eksenli olması nedeniyle de fiyat istikrarına ve iktisadi büyümeye daha fazla katkıda bulunmaktadırlar. Bu nedenle, son yıllarda faizsiz bankacılık küresel düzeyde daha fazla ilgi çekmekte ve bu bankaların finans sektöründeki payları giderek artmaktadır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, ikili bankacılık yapısına sahip olan diğer ülkelerde olduğu gibi konvansiyonel bankalara ve katılım bankalarına sunduğu para politikası ve para piyasası araç ve ürünleri yardımıyla piyasayı etkilemekte ve yönlendirmektedir. Cari faizli bankalar ile faizsiz bankaların finansal araç ve yöntemleri farklı olduğundan, mevcut faizli bankacılık sistemine göre geliştirilen araç ve yöntemlerin olduğu gibi katılım bankaları tarafından kullanılmasının zorunlu kılınması, uygulamada önemli sorunlara yol açmaktadır.
Bu çalışmada, hem Türkiye hem de ikili bankacılık yapısına sahip belli başlı ülkelerdeki merkez bankalarının uyguladıkları para politikası ve para piyasası araç ve ürünleri incelenmiş, bu araç ve ürünlerin fiyat istikrarı ve sürdürebilir ekonomik büyüme üzerindeki etkileri tahlil edilmiştir. Ayrıca bu ülkelerdeki merkez bankalarının, faizsiz bankalar için geliştirdikleri faizsiz ürün ve uygulamaları iktisadi ve fıkhi açıdan incelenmiştir. Merkez bankaları ile faizsiz bankalar arasındaki ilişkiyi gündemine alan bu eser, bu konuda uygulamada karşılaşılan sorunlara yönelik çözüm önerileri sunmaktadır.