Gün batımı ile baba kız gibi, umutla yollarına devam ederken yepyeni bir hayatın başlangıcı olmuştu o günkü alışveriş… Meryem kendine güvenli bir yuva bulmanın mutluluğunu minicik kalbinde ilk defa hissetmişti. Elini tutan bu sıcak el nasıl da büyük gözükmüştü gözüne…
Üç yaşında bir çocuk olmasına rağmen merhameti ve şefkati yakın bulmuştu bu uzun boylu adamın bakışlarında. İçinde korku ve ürperti sanki bir anda yok olmuştu. Sıcak bir yatakta yatmanın, güzel bir sofrada oturmanın, temiz giysiler giymenin ne demek olduğunu bilmiyordu ama güvende olduğunu anlamıştı.
Güzeller güzeli küçük kız, prenses gibi doğduğu konakta değildi. Dilenci elbisesi gibi yırtık pırtık elbiseleri, yarı aç yarı tok haliyle bu adamın evine yaşamaya gidiyordu. Onu nelerin beklediğinden habersiz umutla tuttuğu bu ele sımsıkı sarılmıştı…