Mesail-i Muğlaka, Hukuk Fakültesinde öğrenim görmek için Paris'e giden Abdullah Nahifi adındaki bir Osmanlı Türkü'nün, Fransız toplumu içindeki yaşamından kesitler sunar.
Abdullah Nahifi, Rosette adında, terzilik yapan bir kıza tecavüze kalkışan bir Fransız serserisini engeller. Ancak bundan sonra yenilgiye uğramış olan Fransız genci intikam almak istese de Nahifi'nin karşısında kendisini ispatlayamaz. Böylelikle basının da etkisiyle Türk genci Abdullah, Paris'in meşhurlarından olur.
Ahmet Mithat Efendi, Nahifi'nin hayatını, maceralarını anlatırken aynı zamanda da karakterinin üzerinden Avrupa'daki gözlemlerini okuyucuya aktarır. Eserde, sınıf farklarının yoğun olduğu Fransa yaşantısı hicvedilir. Yazar, Doğu ve Batı'yı karşılaştırarak boşanmalar, aile kurumu ve çoklu evlilik gibi konular üzerine fikirlerini yansıtır.
Yüzlerce şairin binlerce şiirlerinde tasvir ettikleri gibi, bir Şarklı gönlünün sevgilisi olan kadını öyle mübalağalı kelimelerle tasvir eder ki kendisi için mümkün olmayan bu "kavuşma" da ancak hayalde kalır. Ona varmak, onun bir lütfuna mazhar olmak, onun bir tebessümü için âdeta bin canını feda edeceğini ifade eder.