Bay Hennicke'nin varlıklı karısı oğlunu dünyaya getirdikten kısa bir süre sonra vefat eder. Bu, Bay Hennicke için, oğlu yetişkin bir erkek olup mirası devralacağı zamana kadar geçireceği yirmi bir rahat yıl demektir. Oğlunu bu zengin hayatında tehdit olarak algıladığı için de onu ölen karısının akrabası yanına gönderir ve ikinci evliliğini de çok geçmeden durumu iyi, kimsesiz Benedikte ile gerçekleştirir. Peki, zenginliğe odaklanmış hayatı Bay Hennicke'ye mutluluk getirecek mi? Özlemini duyduğu sevgiyi bulabilecek mi?