Bingöl bölgesi merkez alınarak Zazaca anlatı ve hikayelerin derlenmesinden oluşan bu kitap, alanında önemli bir eksikliği giderek bir içeriğe sahiptir.
Bir kez daha yokluyorum cebimi, mandalinalar yerinde duruyor. Düşürmemişim, iyi. Sen varsın yanımda. Usulca sol koluna giriyorum. İçime işleyen bakışlarını, çocuksu kaçamak bakışlarını düşlüyorum. Kim bilir kaç çocuk büyüdü gözlerinde, benim büyüdüğüm gibi. Kapını ilk sen açmadın mı bana bu şehre ayak bastığımda? Korkuyla yaşaya yaşaya, korkunun sırdaşı olduk, diyen sen değil miydin? Hüseyin'in hikâyesini de sen bana anlatmamış mıydın? Vurulduğu yere birlikte kırmızı karanfil bırakmadık mı?