Hans Kelsen 'Saf Hukuk Kuramı' adını verdiği teorisiyle hukukî pozitivizmi farklı bir veçheden temellendirerek pek çok tartışmanın önünü açmıştır. Saf bir hukuktan söz edebilir miyiz? Değerlere nispetle açıklanamayan bir norm hukukî addedilebilir mi? Bu soruların cevaplanabilmesi hukuk felsefesinin arayış içerisinde olmakta olduğu meselelerin özüne dair bir düşünme çabası gerektirmektedir.
Hukukun meşruiyet krizinin zirvelerde olduğu Birinci ve İkinci Dünya Savaşı arasında oluşturduğu teorisiyle Kelsen, modern hukukun teorik tartışmalarının özüne dair çıkarımları ile tüm hukuk dünyasının teorisini ilgiyle izlemesini sağlamıştır. Uzun ömründe, teorisine gelen eleştirileri göğüslemeye çalışsa da bir beşer olarak bunda ne kadar muvaffak olabildiği, hatta teorisinde yaptığı değişikliklerle ne kadar tutarlı olduğu bugün dahi tartışmalıdır.
Teorik açıklamalarının yanında anayasa yargısı ve uluslararası hukuka dair getirdiği perspektiflerle 'yeni dünyanın' hukuk düzenine yaptığı kurumsal katkılar onu tekrar tekrar okunup anlaşılmaya gayret edilmesi gereken düşünürler katına çıkarmaktadır. Bu eserin yayınlanması ile yapılmak istenen söz konusu gayretlerden birinin okuyucu ile paylaşılmasıdır.