Üstünden sürüldüğümüz toprakları ve rehin bıraktığımız umutları geri almaya geliyoruz!
Siliyoruz kulaklarımızdan işgalcilerin çığlıklarını, siliyoruz zulmün izlerini ruhumuzdan…
Çiçekler ekmeye geliyoruz barikatlar arkasından.
Kalbimizin yağıyla tutuşuyor gece, daha sert cümlelerin ateşiyle dağlıyoruz acıyan yerlerimizi…
Som bir yürek, som bir cesaret ile yürüyoruz, işgal edilmiş şehirlerin burçlarına.
Bu aşk bizim…
Bu sevda bizim…
Yeryüzü bizim…
Bizden aldığınız her şeyi almaya geliyoruz…
Üstümüzde yüreğimizden başka silah yok!
Bu işgal edilmiş şehrin bilmediğiniz bir sokağından, bilmediğiniz bir köşesinden bir Spartaküs edasıyla geliyoruz…
Rahat uykularınız bölünecek…
Geliyoruz, sancıların, acıların, kanayan cerihaların, gözyaşlarının arasından…
Düşleriniz kâbusa dönecek!