Mevlana yazdığı Mesnevi adlı eserinde kendi adını Muhammed bin Muhammed bin Hüseyin el-Belhî şeklinde vermiştir. Burada yer alan Muhammed isimleri baba ve dedesinin ismi, Belhi ise doğduğu şehir olan Belh'e nispettir. Lakabı Celâleddindir."Efendimiz" anlamındaki "Mevlana" unvanı onu yüceltmek maksadıyla söylenmiştir. Bir diğer lakabı olan Hûdavendigâr ise Mevlânâ'ya babası tarafından takılmıştır ve "Sultan" anlamına gelmektedir. Mevlânâ, doğduğu kente nispetle Belhî şeklinde anıldığı gibi hayatını sürdürdüğü Anadolu'ya nispetle kendisine Rûmî de denilmektedir. Ayrıca müderrisliği nedeniyle Molla Hûnkar ve Molla-yı Rûm olarak da anılmaktaydı.
Yaba Sahaf cep kitapları dizisinde sunduğumuz, bu paha biçilmez eserin, eski diline sadık kalarak, ses uyumunu bozmadan, değerbilir okurların takdirine bırakıyoruz.
"Bizçocukduk,büyüdük;sonra bir üstad Olduk;
Bir zamanlar da güzellerle safadan bitdik;
En nihayet neler gördük,sana ben anlatayım:
Bir bulutmuş gibi geldik ve 'yel' olduk, gittik!"