Sonsuza kadar süreceğini düşündüğüm bir karanlığın içerisindeydim. Güzel günler bana denk gelmiyor, doğmakta olan güneş beni görmüyordu. Odamın dört duvarına astığım geçmişim yıkıntı, çökük ve harabe bu yerde asılı ama hâlâ hayatta kalan mazi yarına pencere açıp temiz hava almama müsaade etmiyordu. Kaderini insan kendisi mi belirler yoksa çoktan yazılmış mıdır? Şayet kaderimi kendim yazıyorsam aptalın tekiyim! Kalem tutmayı bile beceremiyorum. Lakin hayatımın sayfalarına mucizeden farksız dahil oluşlar denk geldi. Yıllardır insanlardan, toplumdan ve kendimden kaçtığım gibi kaçıp kabullenmeseydim bu misafirliği, odamın orta yerine asabilirdim geleceğimi.
Şimdi gün gibi aydınlıksa bakışlarım, çarşaf gibi serildiyse yıldızlar karanlığa… Tutunabildiysem eğer bir umut kırıntısına, bu benim en haklı zaferimdir. Hayatın bana sunmuş olduğu en güzel mutluluk payıdır.