Sisli ve puslu bir kasabanın mezarlığında bir mezarcı… Bir zamanlar kasabanın ileri gelenleri ile birlikte bekliyor. Bizleri; hayatı kazmaya, tabutları çakmaya, burayı ve öteyi, önceyi ve sonrayı, varoluşumuzun boşlukta asılı duran
tüm kiplerini, zaman ve mekândan azade bir biçimde birlikte düşünmeye davet ediyor.
Bir kasaba mezarlığının mezarcısının gözünden ölüme ve yaşama, aynı zamandan ve aynı yerden bakma denemesi…
***
Hem epik hem olabildiğince karşı gerçekçi bir oyun: Mezarcı
Pınar Çekirge
Mezarcı; alışılmadık, beklenmedik hamlelerle okur ile seyircinin algılarına ve beklentilerine meydan okuyor. Sembolizm ve sürrealizmin sınırlarında dolanırken, hiciv ve ironiyi heybesinde taşımayı ihmal etmeyen, yüklendiği insanlık durumunu
açığa çıkarma çabası sarf ederken yarattığı tedirginlik ve gerilimle hikâyesini kendisinden uzaklaştırıp muhatabına nüfuz etme becerisi gösteriyor. Suskunluklar üzerine inşa edilmiş diyaloglarla dördüncü duvarı yıkma girişimlerinde de bulunan Mezarcı, Nietzscheci reddiyeyi ve Beckett'in karakterlerini anımsatmakta.
Erdem Topuz