Bir iradeyi dışa vurmak üzere kullanılan kalıp veya araçlara şekil denir. Her hukuk düzeninde çeşitli hukuki işlemler bakımından farklı şekil kuralları öngörülmektedir. Bir hukuk düzeninde belirli bir hukuki işlem bakımından şekil serbestisi öngörülürken diğer bir hukuk düzeninde aynı işlem için yazılı şekil, başka bir sistemde ise resmi şekil kuralı öngörülebilmektedir. Bu gibi durumlarda, birden çok hukuk düzeniyle ilişki içinde bulunan hukuki işlemler bakımından hangi şekil kurallarına uyulması gerektiği sorusu karşımıza çıkmaktadır. Yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklarda uyuşmazlığın bağlantılı olduğu hukuk düzenlerinden hangisinin maddi hukuk kurallarının esas alınacağı meselesi kanunlar ihtilafı kuralları uyarınca çözümlenmektedir. Türk kanunlar ihtilafı hukukunda, yabancı unsurlu hukuki işlemlerin şekline uygulanacak hukuk konusunda, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 7. maddesinde bir hüküm yer almaktadır. Söz konusu hüküm gereği, hukuki işlemler, yapıldıkları ülke hukukunun veya o hukuki işlemin esası hakkında yetkili olan hukukun maddi hukuk hükümlerinin öngördüğü şekle uygun olarak yapılabilmektedir. Çalışmamızda, öncelikle, şekil kavramının ne anlama geldiği, şeklin amacı, kapsamı, çeşitleri ile şekle aykırılığın sonuçları, karşılaştırmalı hukuk örneklerinden de faydalanılarak incelenmiş; akabinde hukuki işlemlerin şekline uygulanacak hukuku belirleyen genel kanunlar ihtilafı kuralının uygulama alanı ve bu kuralın uygulanmasına ilişkin esaslar ele alınmıştır. Son olarak, hukuki işlemlerin şekline uygulanacak hukuku belirleyen genel kanunlar ihtilafı kuralının kapsamı dışında kalan haller incelenmiştir.