Hukuka aykırı olarak alıkonan veya yeri değiştirilen çocukların iadesi için izlenmesi gereken prosedür veya iadelerinin hangi koşullarda reddedilebileceği gerek sözleşmeler gerekse 5717 sayılı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukukî Yön ve Kapsamına Dair Kanun kapsamında incelenmiştir. Konunun yabancılık unsuru içermesi nedeniyle Yargıtay içtihatlarının yanında yabancı mahkeme kararlarına da yer verilmiştir. Çok yakın bir gelecekte Türkiye'nin taraf olacağı Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına dair Avrupa Sözleşmesi de konu kapsamında incelenmiştir.
Bunun yanında çocuğun iadesini temine yönelik iki taraflı ve çok taraflı diğer sözleşmeler ile Avrupa Birliği tüzükleri de çalışmada detaylı olarak yer almaktadır. Tezin savunulmasından kısa bir süre sonra, 2675 sayılı Kanunun yerini alan 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun ile 1980 tarihli La Haye sözleşmesinin uygulanırlığını kuvvetlendirmek amacıyla müstakilen düzenlenen 5717 sayılı yasa yürürlüğe girmiştir. Öncesinde tasarı olarak dikkate alınan sonrasında kanunlaşan söz konusu düzenlemelerin tezin içeriğine aktarılması vakit aldığından ve de bu süre zarfında askerî hâkim olarak askerlik yükümlülüğü yerine getirildiğinden tezin kitaplaştırılması zaman almıştır.
Yeni tarihli makale ve mahkeme kararlarının teze eklenmesiyle; ilerleyen zamanın olumsuz etkisi mümkün olduğunca bertaraf edilmeye çalışılmıştır."