1789 Fransız İhtilaliyle ortaya çıkan milliyetçilik akımı, kısa sürede Osmanlı Devleti içerisinde yaşayan farklı uluslar tarafından da benimsenmiş ve çok sayıda taraftar bulmuştur. Batılı devletlerin de desteğini alan bu uluslar, Osmanlı Devleti'nin dağılmasını hızlandırmıştır. Bu dönemde bağımsızlığını ilân eden Yunanlılar, zaman içerisinde siyâsî bir ideal haline gelen "Yunan Büyük Düşü" (Megali İdea) doğrultusunda, Karadeniz Bölgesinde bir "Pontus Rum Devleti" kurmak için harekete geçerler. Yunanistan'ın bu siyâsî hedefi, Osmanlı Devleti içerisinde yaşayan bazı Rumlar ve Osmanlı Devleti üzerinde çeşitli emelleri olan Batılı Devletler tarafından da desteklenir. Amaçlarına ulaşabilmek için çetecilik faaliyetlerine başlayan Rumlar, Batı'dan aldıkları bu destekle, Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesinde hızla örgütlenerek, eylemlerini savaşın bitişi ve Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalanmasıyla farklı bir boyuta taşırlar. Bütün bu gelişmeler karşısında İstanbul hükümeti, bölgedeki asayişin sağlanması için Mustafa Kemal Paşa'yı 9. Ordu Müfettişliği göreviyle Samsun'a gönderir.
19 Mayıs 1919 günü Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışı, yalnızca bölgede asayişin sağlanması açısından değil, aynı zamanda Türk Milli Mücadele tarihinin te200mellerinin atılması açısından da bir dönüm noktası olur. Genel olarak bakıldığında, 1914 – 1922 tarihleri arasında Karadeniz bölgesinde faaliyet gösteren çetelerin asıl emellerini oluşturan "Karadeniz'de Pontus Rum Devleti" kurma hedefinin günümüzde de etkisini kaybetmediği görülmektedir. Bu kapsamda çalışmanın temel amacı, 1914-1922 tarihleri arasında Orta ve Doğu Karadeniz bölgesinde örgütlenmiş olan çetelere karşı yürütülen askerî faaliyetleri ve bölgede asayişin sağlanmasında Mustafa Kemal Paşa'nın rolünü ortaya koymaktır.
Arka kapak yazısı)