Yazarı, benzersiz hayal gücü ile bezediği Moby Dick'i 1981 yılında bitirdiğinde Herman Melville adını hatırlayan pek bir kimse yoktu. Yoksul bir ailede büyümüştü. 13 yaşından itibaren çeşitli işlerde çalışmış, on sekiz yaşında Liverpool'a giden bir gemiye ayak basmıştır. Bu adım Melville'nin dünya edebiyatına kazandıracağı büyük romanların da malzemesini oluşturdu. Yirmi iki yaşında Güney Denizlerinde balina avına çıktı, ama zorlu koşullara dayanamayıp birkaç arkadaşı ile gemiyi terk etti ve bir süre "Typee" yerlileri arasında yaşadı. Adaya gelen bir Avustralya gemisi ile yeniden denizciliğe döndüyse de denizcilik hayatı hep sorunlu geçti. Hatta katıldığı bir isyan sonunda hüküm giymişti, Tahiti civarında yeniden yerliler arasına katıldı, bir başka balina gemisi ile Hawaii'ye kadar gitti. Moby Dick bu seferlerde yazarının kafasında şekillendi denilmektedir.
Moby Dick'in karakterleri çok güçlüdür. Buna Moby Dick'i (Beyaz Balina) de dâhil etmek gerekir. Moby Dick birçokları için düşsel bir varlık haline gelmiştir. Kaptan Ahab'ı tutkularının kurbanı olan, ama fanatik inadı ve despotluğuna rağmen kitleleri hipnotize edip arkasında sürükleyebilen bir kişi olarak, ikinci kaptan Starbuck'ı (ünlü kahve zinciri adını Moby Dick'in bu karakterinden alıyor), daha akıl-mantık yanlısı bir diğer kutup olarak görüyoruz. Olayları anlatan İsmail ise arayış içinde olan bir genç adamdır