Aydınlanma dönemi sonrası modern dünya, bilindik insanlık tarihi açısından daha önce hiç olmadığı kadar sistematik bir şekilde sosyal, ekonomik, kültürel konularda yaşama yönelik tek bir epistemolojik, ontolojik argüman üzerinden mühendislik içeren medeniyet tasarladı. "İyilik" ve "kötülük" kabiliyetine sahip olan insanın bu oluşturduğu ilk medeniyet olmamakla beraber öncekilerden önemli şekilde farklı bir mahiyete sahipti. Aslında insanlık tarihi içinde birçok medeniyet modeline rastlamak mümkündür. Bu medeniyet modelleri birbirinin aynısı olmamakla beraber genel olarak iyilik ve kötülükte dayanışma açısından tasnif edilebilecek özelliklere sahipler. Modern dünya konsepti bu açıdan bakıldığında "kötülükte dayanışma" içine girmiş bir tutum ortaya koymuştur. Aile, aşiret, kabile, sivil toplum kuruluşları, küçük büyük organizasyonlar, devlet gibi devasa yapılar dayanışma içinde olma gibi kabiliyetlere sahiptir. Ne yazık ki modern dünya "kötülükte dayanışma" içinde olmayı seçmiştir. Elinizdeki bu kitap da modern dünyanın tercihlerinden biri olan modern devletin tanrılaşma sürecini anlatmaktadır.