Modern Dünyada Müslümanların kendisi olmayı bıraktıkları, hep başkalarına benzemeye çalıştıkları, bu benzemeye de meşruiyet kazandırmak için Kur'an'a sarıldıkları gerçeğinden hareketle, talip oldukları hayat tasavvurunun yanlış olduğunu bir Müslüman olarak hatırlatmak, Hakka davet etmek, yani Rahmetin elçisi olmak her mü'min için, artık gerekliliğin ötesinde zaruret derecesindedir.
Müslümanlar devşirilen bütün kavramları ve kendilerine dayatılan hayat tasavvurunu, dolayısıyla talip oldukları modern paradigmayı, asıl köklerine inerek çözmeli, tahlil etmeli, maslahatın ötesinde ilkesel yaklaşımlarla değerlendirmelidir. Batı dünyası Müslüman zihnin çok üstünde bir stratejiyle düşünüyor. Müslümanlar batının dayattığı bir kavramı henüz çözemeden batı dünyası bir diğerini sunarak, ilkinin acısını unutamayan İslam Dünyasına yeni sunduğu hayat tarzıyla başka acılar yaşatmaya devam ediyor.
Bu çalışma, yeni bir dünyanın inşasını düşünen mü'minleri, kendileri olmak, kendi inançları doğrultusunda düşünüp yaşamalarının vazgeçilmez mecburiyetini hatırlatmayı amaçlamaktadır.