İster hayatta, ister sanatta olsun, modernliği keşfe çıkanların pusulası nezamandır Baudelaire. Modern kentle ve kültürle ilgili incelemelerde yereden pek çok tema onun edebiyatında beliriyor. "Modern mitoloji"ylehaşır neşir olanların antikitesi haline gelen 19. yüzyıl Paris'ine bizi ouyandırıyor. Adeta onun imgeleriyle hatırlıyoruz.
Zamanımızda sanat/edebiyat tarihi kadar, sosyoloji ve kültürelçalışmalarla uğraşanlar da hep Baudelaire'ye dönüyor. Ekonomik,toplumsal, siyasal hayatın modernleşmesiyle, sanatın modernleşmesiarasına çizgi çekerek, modernizasyon ve modernizm arasındaki gerilimiBaudelaire haber veriyor. Modernizmi edebiyatının kahramanlarıaracılığıyla bir özerkleşme efsanesi olarak ilk o temsil ediyor.
Budelaire şair olmadan once bir eleştirmen. Aslında şiiriyle de,eleştirileriyle de yazdığı, sonuçta bir estetik manifesto. Modern HayatınRessamı bu manifestonun can damarı ve modern eleştirinin klasiği.
"Kuşku yok ki [modernism] Baudelaire'le başlar; onunla, mevcut düzeneve geleneğe başkaldırı olarak anlaşılır." -Arnold Hauser
"Estetik modernite ruhu ve adabının hatları Baudelaire'le netleşti." -Jürgen Habermas