21. Yüzyılda insanın karşılaştığı en önemli problemlerden biri, kendini "yalnız" hissetmesidir Durun ve hayatınızı düşünün! Bir kalabalığın içindeyken kendinizi hiç yalnız hissettiniz mi? Yalnızlık duygusuyla savaşmak için kendinizi anlamsızca oyaladığınız oldu mu? Peki, yalnız kalmaktan neden bu kadar korktuğunuzu düşündünüz mü? Her çağda yaşandığı gibi yirminci yüzyılın ortasında da insanların en büyük sorunlarından birinin yalnızlık duygusu olduğu söylebiliriz. Günümüz modern insanın yaşadığı yalnızlık aslında bir nevi anlamsızlık hissidir. İnsanlar, her şeyi anlamlandıran ana anlamı kaybedince her şeye karşı yabancılaştılar. İnsanın kendisine yabancılaşması beraberinde yalnızlaşmayı getirdi. Ekonomik imkânlar çoğalınca, "kültürel birliktelik" ortadan kalktı, kimsenin kimseye ihtiyacı kalmadı. Bu nedenle insanlar, "yardımlaşmalardan" ve "dayanışmalardan" koptular. Herkes kendi ihtiyacını gidermeye kalkınca da insanlar da haliyle birbirinden uzaklaşıp yalnızlaştılar. Dijital dünya ile gelişen iletişim ve teknolojik gelişmeler bir yandan bize rahatlık sağlarken diğer yandan da bizleri giderek yalnızlaştırdı. Bugün birbirlerinden hiç olmadığı kadar haberdar olanların kendilerinden haberlerinin olmaması ne hazin bir durumdur.