Teknolojinin öngörülemeyen hızı ve gücü tüm dünyayı çok yönlü olarak etkileyip yaşamlarımızın seyrini değiştirirdi. Bireyler ve örgütler teknoloji tabanlı değişimlere ayak uydurmaya çalışırken hem yıkıcı hem de uzun süreli etkiye sahip küresel bir pandemi felaketiyle yüzleşmek durumunda kaldı. Covid-19 krizi; iş modellerimizi, ilişki kurma biçimlerimizi, psikolojik pozisyonlarımızı, maddi planlarımızı, kısacası hayata bakış biçimimizi radikal şekilde etkiledi. Uzunca bir süre pandeminin zorunlu kıldığı izole yaşamı deneyimlemek zorunda kalan bireylerin iletişim gücünde zayıflama görüldü. Bireyler değişikliklere adapte edilmeye, amaçlar oluşturmaya, bunları gerçekleştirmek için koordine edilmeye ve motive edilmeye daha fazla ihtiyaç duydu. Bu dönemde sadece yöneticilerin veya tek bir liderlik türü özelliklerine sahip liderlerin örgütlerde sürdürülebilir başarıyı getiremeyecekleri deneyimlerle anlaşıldı. Bu hızlı ve çok yönlü değişim ortamına uyum sağlamanın ancak modern liderlik türleri ve bu liderlerin ortaya koyacakları örgütsel iletişim becerileri ile mümkün olacağı anlaşıldı.