Günümüzde hukuki ve pedagojik çerçevede tartışılan Türk Eğitim Sistemi ve sistemin temel sorunları, Osmanlı Devletinin tecdit hareketiyle başlayıp Türkiye Cumhuriyeti'nin modernleşme sürecine kadar giden bir arka plan içinde incelendi. Modernleşme hareketini tetikleyen sebepler zincirini göz önünde aldığımızda söz konusu arka plan, Aydınlanma Çağına kadar uzanan bir düşünce-eylem serüvenini kapsamaktadır. İlk bakışta dolaylı gibi görünse de. Batı'da modernleşme hareketini tetikleyen fikri sebepler, Türk Eğitim Sistemindeki en temel problemi teşhis etmek bakımından önem arz eder. Çalışmamızın konusu Batı Düşüncesinin tarihini analiz etmek olmadığından, düşünce-eylem zinciri genel kabul görmüş çalışmalardaki yönüyle ve Osmanlı Düşünce Hayatını etkilemesi bakımından ele alındı. Batı Düşüncesinde ortaya çıkan varlık ve bilgi felsefeleri ve onların teknik bilgiye nüfuz etmiş kod ve karakterleri, çözüm üretmek amacıyla incelediğimiz sorunun temel unsurudur.
Bu analiz, Türk eğitim sisteminden önce Osmanlı Devletinin düşünce hayatında yapıldığı için, Java Adalarından Adriyatik denizine kadar olan bir coğrafyanın etkileşimini yansıtır. Dolayısıyla çalışmamızdan çıkarttığımız sonuçlar, Müslüman toplumun tamamına şamil olabilecek bir yapıdadır. Bu sebeple Türk Eğitim Sistemi içinde tespit edilen problemler, yer yer diğer Müslüman devletlerin eğitim sistemlerindeki felsefi yaklaşımlarla mukayeseli olarak değerlendirildi. Tespit edilen sorun, fikri ve entelektüel bir çerçeveyle sınırlı olmadığı için sadece düşünce adamlarını ve akademisyenleri değil, onların yönlendirdiği toplumdaki diğer bireyleri de ilgilendirmektedir. Bu bağlamda "dünya görüşü" kavramı sorunun kültürel boyutunu da kapsayan bir tanımlamayı kolaylaştırmıştır.