Hadîs ve sünnetle ilgili iddia ve dedikodular günbegün artıyor. Bir gün geçmiyor ki, bir muhaddise itibar suikastı, bir hadîse akılcı bir saldırı olmasın! Günümüz Türkiye'sindeki fotoğrafa baktığımızda artık mesele ilmî anlamda bir hadîs eleştirme, bazı hadîslere eleştirel yaklaşma meselesini aşmıştır. Mesele gelip, "Bu dinde hadîs olacak mı olmayacak mı?", "Peygamber'in bu dinde Kur'an dışında bir bağlayıcılığı var mı, yok mu?", hatta o kadar ki, "Dinde, Kur'an dışında Hz. Peygamber'in(s.a.v) otoritesi bulunuyor mu, bulunmuyor mu?" noktasına gelmiştir.
Bu duruma belki birileri sevinebilir, "surda bir gedik açtık" bahtiyarlığıyla meseleye bakabilir, ancak bilinmelidir ki, bu gidişat, ümmetin birliği ve dirliği adına iç burkan bir tehlikeyi işaret etmektedir. Pek çok çalışmamızda bu tehlikeli gidişatı, tabiri caizse bu yangını söndürme adına bir yığın iddiayı gündeme getirip cevaplar vermeye çalıştık. Bu kitapta, ümit ediyoruz ki, hadîs ve sünnetin anlaşılmasına bir nebze de olsa katkı sunmuşuzdur.