Rüzgarda uçmaya çalışan kuşa bile zordu hayat. Ama bana güç veren. Her şeye rağmen, tutunmaya çalışmasıydı, yaşamak… İşte arkadaş! Ben, yaşamayı bir kuştan öğrendim.
İçim giderdi televizyon saatinde, izlediğim film ve reklamlara. En çok! Anne ve anne elinden şeker, çikolata alan çocuklara, canım çekerdi (en son cümlemi okurken anlatım bozukluğu arama, elimde onca şeker varken, canım anne çekerdi…) Gözlerim rükûa eğilir, sol yanım erir, elim giderdi, biliyorum sen ordaydın.
İşte ya babası olmalıydım ağabeyimin ya zabıta. Babası olamayacağıma göre zabıta olmak istiyorum. Zordu babamın toprağın altından çıkması, bir toprağa baba demek ise en zoruydu öğretmenim. Sen bize Türkçeyi, hayat bilgisini öğretirken, hayat da bize zabıtaları öğretti öğretmenim. Matematiği ilk sen anlattın bize, tekrarı sokakta para üstü verirken öğrendik öğretmenim. Kaç gece midem sırtımda gezdi, dilenmedim. Kokan nefesim çöpten ağırdı, ekmek toplarken iğrenmedim.
-Mustafa Tenker