Yeni doğanın beyni kavram oluşturmaya yatkın olup, dili işlemeye ayarlı olsa da sosyal ve toplumsal deneyim olmaksızın bu yatkınlık hiçbir işe yaramaz. Bir dili konuşma yeteneği büyük ölçüde toplum içinde gerçekleşir.
Dil insanlığı geliştirirken insanlık da dili geliştirmiş ve bunu çeşitli kurallara bağlamıştır. Bu kuralları iyi bilmeden dile hâkim olmak olanaksızdır. Dile iyi hâkim olmaksa; doğru zamanda iyi formüle edilmiş kurallar zincirini içeren eğitimi, doğru yöntemlerle çocuğa vermekten geçer. İşte bu eğitim çocuğa verilecek en büyük hazine, bırakılacak en büyük mirastır.
Bu kitabın hedef kitlesi, okulöncesi ve ilkokullarda çalışan profesyonellerin yanı sıra üniversitelerde okuyan öğretmen adayları, akademisyenler, anne-babalar ve çocukta yüksek insani özellikleri geliştirmeyi hedefleyen herkestir.