Babasının gömülmesi gereken mezara kendini gömen bir çocuk.
Yazılmayı bekleyen hikayesinin yorulduğunu beklemek,
Yorgunlar, bitkinler ve sancı odaları
Oyunu eyleme, eylemi oyuna dönüştüren kısacık yaşamlar.
Kocaman yürekli doktor ve hemşireler.
Vahşi kapitalist bir çağda, yaşama karşı direniş, sana ait olanı, seni senden alıp götüren illet hastalıklar, çağın centilmenlik maskesinin altındaki, canavarlık, insanlık ve onur kalelerinin düşürülmesi.
Çocuklar ölmesin diye ölenlerin sayısının çoğalması ve en önde yürümek isteyen çocukların büyüyemeden bırakıp gitmesi.
Amaca uygun; ölmekten çekinmeyen cesur yürekler, tarihin bütününde gezip yaşlanmayanlar.
Son sözleri, hoşça kalın deyip gülümseyenler, bir cehennem ateşi gibi yanan bedenlerin, dehşet dondurucu soğuğa maruz kalması.
Yenik düşen tıp bilimine küsüp arkasını dönmemek ve yazılandan çok yapılamayan yarım kalan yaşam ve anılar.
Bana ağrı kesici yapmayın, ben acı çekmek istiyorum.
Yoksa şu anda acı çekenleri nasıl anlarım?
Hatırayı yaşatmak unutmamak adına merhaba…