Sanatçı muhalit olmalıdır diye bir söz vardır. Ben bu söze inananlardan değilim. Sanatçı objektif olmalıdır. Her şeye karşı çıkmak, her şeyi tümden reddetmek insanı, ruhunu sonsuza kadar yıpratacak bir iştir. Bir söz vardır bizde, taraf olmayan bertaraf olur. Bu sözün doğru olduğu taraflar vardır. Tarafımız hakikatin tarafı olmalıdır.
Ülkenin yarınları ve menfaatlerini düşünüyorsan eğer bir sanatkâr olarak, burada yapılması gereken kayıtsız şartsız devletinin yanında olmaktır. Ama muhalif kimliğim olacak diye reddetme taraftarıysan Attila İlhan'ın ifade ettiği gibi senin aydınlığın ancak ve ancak Batı'nın ajanlığı noktasında sayılmaktadır. Sanatçı vatansever olmalıdır, sanatçı devletçi olmalıdır. Sanatçı elbette ki muhalif noktaları, nüansları da kendi ruhunda taşımalıdır. Ama ülkeni sevmekten başka yol bilmedim ben bu fikir yürüyüşümde.
Eleştirmek haktır, eleştirmek düşünce pratiğidir, eleştirelim, sorgulayalım ama vatanımızı da daha çok sevelim. Yanlışları düzeltmek için eleştiri yapalım. Yoksa ülkemin hayrına olan bir şeyi de eşeklik keyfiyetinde eleştirmek sanatçılık değildir.
Bu kitapta yazılan şiirler, yaşanan süreçlerde kaleme alınmış şiirlerdir. Olayları farklı pencereden ele alarak taşlama usulüne göre yazılmış birçok şiir vardır. Bu medeniyetin kodlarında taşlama gibi, hicviye gibi birçok eleştirel formda düşünme pratiği vardır. Bunu edebi sınırlar içinde yapabilmek, medeniyetimizin getirmiş olduğu bir güzelliktir.