Matematiğin yanılgıya uğradığı noktalardan biriydi…
Muhammed kör bir Müslüman, Samir ise Hristiyan bir cüceydi. Birisi görebiliyor, diğeri ise yürüyebiliyordu. Bu iki arkadaş bir olmuş, yaşamın bütün acımasızlığına beraber göğüs germişlerdi.
Dinlerine, dillerine ve renklerine aldırış etmeksizin yaşamanın sıra dışı olmadığını, hayatın içindeki en büyük engelin bedenlerimiz değil de, paslanmak üzere olan kalplerimiz olduğu gerçeğini bizlere bütün çıplaklığı ile anlatıyordu.
Şam topraklarında yaşanmış gerçek bir dostluktan esinlenilmiştir.