Küreselleşmenin sonuçlarından biri olarak ortaya çıkan uluslararası rekabet koşulları, üretim faktörlerinin kıtlığı gibi tarihsel olarak var olan sorunlarla birlikte, toplumların sahip oldukları kaynakların dağılımı ve kullanımı konularında, hiç olmadığı kadar rasyonel olmaya zorlamaktadır. Bu nedenle, toplumların vazgeçilmez ekonomik birimleri olan işletmeler, yatırımcılar, borç verenler gibi önemli ekonomik birimler sahip oldukları kaynakların kullanımı konusunda rasyonel kararlar vermek durumundadırlar.