Ünlü bilim insanı ve yazar Alan Lightman'dan hiçlik ve sonsuzluğun imkân ve imkânsızlıklarına, kozmostaki yerimizin bu ikisi arasındaki salınıp durmasına dair derinlikli denemeler.
Uzam nihayetsiz olarak gitgide daha küçük birimlere bölünebilir mi? Ya da sonsuzluğa varıncaya dek gitgide daha büyük alanları kapsayacak şekilde genişlemekte midir? Bilinç dediğimiz şey, tamamen maddeden oluşan beynimize ve beyindeki nöronlara indirgenebilir mi? Hayatın kökeni nedir ve biyologlar laboratuvar ortamında sıfırdan yaşam yaratabilir mi?
The Washington Post'un "bilim yazarlarının baş şairi" diye nitelediği fizikçi ve roman yazarı Alan Lightman, Muhtemel İmkânsızlıklar'da bu soruları ve gülümsemenin anatomisinden hafızanın öngörülemezliğine, evrende yaşamın aslında çok özel bir şey oluşundan Büyük Patlama'nın öncesinde neler olduğuna kadar pek çok ilginç meseleyi yer yer felsefi bir bakışla, ama bilim insanı kimliğini asla bırakmadan tartışıyor.
Muhtemel İmkânsızlıklar, evren hakkında, yaşam ve zihin hakkında, bizlerden son derece büyük ve son derece küçük şeyler hakkında okurları derin bir tefekküre davet ediyor.