O zaman anlarım insanoğlunun aslında ne kadar küçük, bazen ne kadar aciz olduğunu. Tıpkı ayrılığımıza ne kadar üzülürsek üzülelim elimizden bir şey gelememesi gibi. Ellerimi arkamdan bağlar, kederli fakat dik duruşumla köyü seyrederim. Bir sigara yakarım sensizliğime. Arada iki kadeh parlatır, gözlerimin daldığı her yerde yüzünü görürüm. Bana ne yaptın böyle? Seni ilk gördüğümde siyahlar içinde eşsiz bir manzara gibiydin, bakmaya doyulmayan deniz gözlerin, altın sarısı saçların… Sana ne yaptılar böyle? Ben asıl şimdilerde ölüyorum. Aşılmaz yollardasın.