"Onlar, Pakistan'dan, Afganistan'dan, Somali'den, Eritre'den, Suriye'den, Irak'tan, Libya'dan, Mali'den, Cezayir'den, Fas'tan, Haiti'den ve yaşananların gelecek beklentisi ile bağdaşmadığı daha birçok yerden geliyorlar. Milyonlarcalar... Kaç milyon? Bilmiyoruz. Onlara mülteci diyoruz; kafalarında tek bir şey var: Avrupa'ya gelme arzusu.
...Avrupa panikledi. Sorumlu politikacılar ve kamuoyu, savaş bölgelerinde yaşayan yaklaşık 80 milyon insanın bulunduğunu ve bu insanların, aslında, uluslararası koruma isteme, yani Avrupa'ya siyasi ilticada bulunma haklarının olduğunu anladı. Sınırlar kapanmaya başladı; dikenli tel sembolü tarihin derinliklerinden kâbus gibi fırladı. Avrupa, neler olduğunu bilmiyor, neler yapacağını bilmiyor…"
Mateí Visniec