Hadi gir içeri! Bu kitaptaki öyküler elbette mümkün öykülerin en iyileri değiller. Kabul et, sen de zaten mümkün okurların en iyisi değilsin. Dur! Anlaşabiliriz, öyleymiş gibi yapabiliriz! Bir süreliğine miş gibi davranmanın kime ne zararı var? Hem zaten kurmacanın kendisi büyülü bir oyun değil mi? Tam da böyle! Mümkün oyunların en iyisi hem de. Hadi gir içeri!
Çünkü içeride, yolları çatallanan bahçede kör bir kuyuya rastlayabilir, kuyunun başında kendini, tanımadığın bir adamla, sonsuz bir yolculuğa çıkmanın kahramanca olup olmadığını tartışırken bulabilirsin. Ya da ummadığın bir anlatıcının yazdığı bir öyküde, belki de henüz tanımakla şereflenmediğin kahramanın öldürülüşüne bile şahit olabilirsin. Hem sen de zaten metinler arasında keyifli bir yolculuğa çıkmak istemiyor muydun? Bu kitapla da bunun için bir yakınlık kurdun.
Hadi, kabul et ve gir içeri!