"Kalp izlerle dolu bir haritadır, şehrinin bileti ona ait olandır.''
Güneşin ısıttığı ruhlar artık tüm mevsimin tadını almıştı ve bundan sonra hangi gökyüzünün altında olurlarsa olsunlar baktıkları pencere bir oldukça hissetmek her zamankinden daha güzel olacaktı.
Mislina ve Akif Selim'in birbiri için atan kalpleri var oldukları bu dünyada en güzel sevgiyi anlatmaya devam ediyordu.
Kar yağdı, güneş açtı, bahar geldi ve yaprak döktü bu gökyüzü, sanki hiç bitmeyecek bir masalın içinde yaşamışlar gibi. Oysa masallar da bir gün son bulurdu ama onlar kendi masallarına bir son yazmadılar çünkü sevmek de yaşamak gibiydi, sonu yoktu.
''Karanlık bir sokakta, ufacık bir ışığın altında görmüş gibiydim ilk onu; bu, kocaman dünyada sevdiğim ve ait olduğum şehri bulup orada sonsuza kadar yaşamak gibiydi.''