Yapılan her bilimsel araştırma, tasarlanan her proje veya bilimsel metin, bilinmeyene karşı bir merak duygusu ile başlar ve konu ile ilgili kafalardaki soru işaretleri açıklığa kavuşup aydınlanıncaya kadar devam eder. Bu tarihi romanın yazarı Sayın Muammer Sarımehmet de, geçmişiyle ilgili haklı gerekçelerle merak ettiği, yüz binlerce askerin donarak öldüğü, tarihimizin kara ve karanlık sayfalarından birini oluşturan Sarıkamış faciasını bu nedenle araştırmak istemiştir. Her ailenin olduğu gibi Sayın Sarımehmet'in de birçok yakınını ve komşusunu kaybettiği Birinci Dünya Savaşı'na denk düşen Türkiye'nin bu karanlık yıllarına ışık tutabilmek için analitik bir yöntemle bu tarihi romanı yazma gereğini duymuştur. Kendisi her ne kadar sosyal bilimci ve tarih araştırmacısı olmasa da bilimsel kişiliği ve birikimi ile yaptığı onlarca uluslararası yayın, sosyal bilim alanında da ne kadar başarılı olacağının göstergesidir. Bizler ne dersek diyelim, siz değerli okuyucuların her bakımdan takdir ve beğenisini kazanmak, dikkate alınması gereken temel ölçüdür. Gerçek yaşamla birebir örtüştüğüne inandığım bu tarihi roman, yazarın kişisel duyarlılığından olduğu kadar, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir ihtiyaçtan ortaya çıkmıştır.